Diyarbakır 5 No’lu Cezaevi’nin müzeye dönüştürülmesi sürecinin şeffaf bir şekilde yürütülmemesine tepki gösteren Diyarbakır Mimarlar Odası Cezaevi Yönetim Kurulu üyeleri basın toplantısı düzenleyerek, “Ne kimden saklanıyor?” İçerideki vahşi işkenceye tanıklık eden kalıntıları mı yok ediyorsunuz? “Endişeliyiz” dedi.
Basın açıklamasını okuyan Şerefhan Aydın, tüm toplumun ortak hafıza mekanı olan cezaeviyle ilgili projeden dışlandıklarını belirterek, “Cezaevlerinin bulunduğu yer olan Diyarbakır Cezaevi’nin dönüştürülmesi yönünde alınan kararın ardından,” dedi. Bu tür travmatik olaylara neden olan uygulama ve uygulamaların bir kültür merkezi ve etnografya müzesinde gerçekleşmesi, mimarlar odası olarak hem bizlerin başlattığı çalışmalar, hem de “Ülkedeki farklı kurum ve kişilerin katılımına yönelik arayışlar maalesef sonuçlanmadı.” Her ne şekilde olursa olsun kabul edildi” dedi.
MA’nın haberine göre Aydın, tüm topluma hitap eden bu tür projelerin tek bir mimarlık firmasının insafına bırakılmaması gerektiğinin altını çizerek, “Bu tür projelerin ilk aşamadan itibaren katkılara açık bir şekilde yürütülmesi gerekiyor. Endişe ve şüphe oluşmasın diye sonuna kadar ilerleyerek, “Maalesef şu ana kadar çalışmalar dönemin tanıklarından, kamudan, sivil toplum ve meslek kuruluşlarından gizli olarak yürütülüyordu” dedi.
‘İKİ BAŞVURUYA CEVAP VERİLMEDİ’
Aydın, endişeleri gidermek amacıyla cezaevi kampüsünde yaşananları incelemek ve mevcut durumunu belgelemek amacıyla 16 Ağustos 2023’te Diyarbakır Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü’ne izin için başvurduklarını belirterek, kendilerine herhangi bir yanıt alamadıklarını ifade etti. Henüz yanıt gelmediğini belirterek, “Bunun üzerine 29 Eylül 2023’te doğrudan Kültür ve Turizm Bakanlığı’na başvurduk.” Ancak bakanlıktan henüz bir yanıt alamadık. “Bu kurumlar mektuplarımıza cevap vermeyerek suç işliyorlar” dedi.
Kamuoyuna duyarlılık çağrısında bulunan Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Proje süreci neden şeffaf bir şekilde yürütülmüyor, neler kimden saklanıyor? Neden bölgeyi incelememize izin verilmiyor? İçinizdeki yıkıcı azaplara tanıklık eden kalıntıları yok mu ediyorsunuz? Bu yönetim anlayışından kaygılıyız! Duvarı yıkıp yapay bir tarih inşa ettikleri için kaygılıyız! Hasankeyf’i diri diri suya gömdüler diye endişeleniyoruz! Endişeleniyoruz çünkü Geliyê Godernê’yi zaten dinamitle havaya uçuruyorlar! Benzeri pek çok uygulamaya sahip olduğunu bildiğimiz bu zihniyetin 5 Nolu Askeri Cezaevi’nde neler yapabileceğini tahmin etmekte zorlanıyor ve kaygılıyız. Bu nedenle kamuoyunu bu duruma duyarlı olmaya çağırıyoruz. İlgili kurumlara da çağrımızdır; Cezaevi kampüsünde telafisi mümkün olmayan bir durum yaşanmadan, bir an önce bölgenin araştırılması için gerekli imkanları bize sağlamanızı istiyoruz!”
(HABER MERKEZİ)
